GİRİŞ / Omurganın ön-arka planda yana olan eğriliği ile buna eşlik eden, kendi ekseni etrafındaki dönme hareketinin oluşturduğu bir şekil bozukluğudur (deformite). Omurganın kendisinden kaynaklanan sorunlara bağlı olarak yapısal özellikte olabileceği gibi, omurgayı ilgilendiren başka nedenlerle, kompansatuvar ya da tepkisel olarak ortaya çıkan yapısal olmayan bir omurga deformitesi şeklinde de olabilir. İkincisinde, omurganın dışındaki sorun ortadan kalkarsa skolyoz da kendiliğinden düzelir.
İdidyopatik skolyoz dışında, yukarıdaki sınıflandırmada yer alan klinik tablolardaki bulgular, omurga deformitesine eklenmiştir. Konjenital skolyozlarda ya da skolyoza neden olan genetik kökenli hastalıklarda aile öyküsü önemlidir.
Omuragadaki eğrilik yer aldığı bölgeye göre adlandırılır (torakal eğrilik, lomber eğrilik, torakolomber eğrilik). Buna eğriliğin tepesinin yer aldığı taraf eklenerek deformite tarif edilir (sağ torakal skolyoz , sol lomber skolyoz gibi). Sagittal (yan) plandaki deformiteler de değerlendirilerek ve koronal (ön-arka) plandaki deformiteler ile birlikte ifade edilir (kifoskolyoz veya lordoskolyoz gibi). Birden fazla eğrilik olabilir. Yapısal olarak başından beri iki eğrilik varsa buna “duble major eğrilik” denir. Bu durumda iki eğriliğin büyüklüğü ve rotasyonu esnekliği birbirine yakındır. Ancak çoğu zaman, iki eğrilikten biri esas yapısal eğrilik iken, bunun altında ya da üstünde yer alan ikinci eğrilik, birinciyi dengelemeye çalışan ve sonradan gelişen eğriliktir. Esas eğriliğe “major eğrilik”, dengeleyici (kompansatuvar) eğriliğe “minör eğrilik” adı verilir. Minör eğrilik daima major eğrilikten daha küçük, rotasyonu daha az ve daha esnektir.
ÖYKÜ / Hastanın ve ailenin öyküsü çok önemlidir. Deformite, aile tarafından, bir sağlık muayenesinde, okul taramasında, arkadaşları tarafından sportif faaliyetlerde, veya denizde veya yüzma havuzunda soyunukken fark edilebilir. Doğumla ilgili bilgiler, eğriliğin başlangıç yaşı, gelişimi, genel sağlık durumu, geçirdiği diğer hastalıklar yapılan tedaviler öğrenilmelidir. Omurga ve göğüs kafesinde yapılan bazı girişimler sonucunda skolyoz gelişeceği unutulmamalıdır. Hastanın gelişim durumu, iskelet sisteminin olgunluğu açısından seksüel gelişim ile ilgili bilgiler öğrenilmelidir. Daha önce aile öyküsünde, ailenin hayatta olan ve olmayan, benzer sorunu olan bireyleri araştırılmalıdır. Hastalığın sorgulanmasında, ağrı, nörolojik durum, kalp ve akciğer sorunları, işlevsel yakınmalar sorulmalıdır.
Hastanın muayenesi, aydınlık bir muayene odasında tamamen çıplak olarak yapılmalıdır. Bulgular deformitenin şiddetine göre değişir. Ayakta yapılan muayenede önden ve yandan duruş şekli dikkatle incelenmelidir. Skolyoza kifoz ve lordozun eşlik edeceği unutulmamalıdır. Omuz düzeyi ya da kürek kemiği düzeyi birbirinden farklı olabilir. Her iki göğüs yarısı simetrik olmayabilir. Omurgadaki rotasyonun büyüklüğüne göre, arkadan bakıldığında, bir tarafta kaburgaların oluşturduğu belirginlik dikkati çeken önemli bir bulgudur ve kaburgaların hörgücü (rib hump) olarak adlandırılır. Bu bulgu, şüpheli durumlarda, öne eğilme testi ile belirgin hale getirilebilir.
Skolyozda omurganın değişen dengesi çekül testi ile ortaya konabilir. Bunun için ucunda ağırlık olan bir ip, yedinci servikal omurun spinöz çıkıntısı üzerinden aşağı doğru sarkıtılır. Normalde her iki kalçanın tam ortasından (intergluteal sulkus) geçmesi gereken ip, omurganın dengesinin bozulması halinde yandan geçer. Öte yandan esası su terazisi olan skolyometre ile omurganın rotasyon derecesi belirlenebilir.
Ayakta yana eğilme testi ile deformitenin esnekliği ve düzelebilirliği de araştırılır. İki yardımcı aracılığı ile kafadan ve bacaklardan elle traksiyon yapılarak da düzelme miktarı belirlenebilir.
Omurganın şekil bozuklukları, omurganın büyümesi ve uzaması ile artan dinamik bir yapı gösterirler. Bu nedenle fizik muayenede çocuğun büyüme potansiyelinin değerlendirilmesi gerekir. Çocuğun cinsel gelişimi, omurganın gelişimi ile paralellik gösterir. İkincil seks karakterleri (kızlarda göğüslerin, ekeklerde cinsel organların gelişmesi, genital bölgede ve koltuk altında kıllanmanın oluşması) ile ilgili bulgular değerlendirilmelidir.
Fizik muayenede hareket sisteminin omurga dışında kalan kısmı da dikkatle muayene edilmelidir. Kalça çıkığı, pes ekinovarus (çomak ayak), vertikal talus, konjenital anormallikler gibi diğer ortopedik sorunlar, alt ekstremitelerde uzunluk farkı, deformite, eklem hareket kısıtlılığı, kontraktürler araştırılmalıdır. Dikkatli bir nörolojik muayene yapılmalıdır. Siyanoz, dispne, üfürüm, ödem gibi kalp v e akciğer işlevlerine ait bulgular araştırılmalıdır. Özellikle konjenital skolyozda konjenital kalp hastalıklarının da birlikte olacağı akılda tutulmalıdır.
RADYOLOJİK MUAYENE / İki yönlü radyografik inceleme çok önemlidir. Film ayakta çekilir. Oksiput (kafatasının alt kısmı) ve pelvis (leğenkemiği) filmin içinde yer almalıdır. Eğriliğin şekli, sayısı belirlenir. Uzun “C” şeklindeki tek eğrilik paralitik skolyozlarda olurken, kısa fakat keskin açılı skolyozlar daha çok nörofibromatozisi düşündürmelidir. Formasyon (hemivertebra, kama vertebra) ve segmentasyon (ansegmente bar, blok vertebra), spina bifida gibi konjenital anormallikler incelenir (Bakınız: Konjenital Skolyoz).Omurga deformitelerinin değerlendirilmesinde kullanılan radyolojik yöntemler şöyledir:
Omurga deformitelerinin radyolojik olarak değerlendirilmesinde kullanılan bazı tanımlar vardır:
Apeks vertebra: Eğriliğin en tepesinde yer alan vertebradır.
Son vertebra: Eğriliğin başladığı ve sonlandığı vertebralardır.
Nötral vertebra: Eğriliğin içinde yer alan ve vücut orta çizgisinin ikiye kestiği, vertebradır.
NOT / Skolyoz'un tipleri ve tedavi yöntemlerine ait bilgiler sol yandaki barda bulunan diğer dosyalarda yer almaktadır.